MHA – İran Cumhurbaşkanı Ruhani, bugün yabancı ülkelerin İran temsilcileri ve büyükelçileri ile bir araya geldiği görüşmede, İslam İnkılabı zaferinin 37. yıldönümüne değinerek, “Geçen asırlarda ülkemizin tarihinde benzeri olmayan bu İnkılap’ın sonuçları istiklal, özgürlük ve ulusal egemenliktir” dedi.
“İnkılap zaferinin ilk başlarından beri İran halkı komşu ve dünya ülkeleriyle iyi ilişkiler içinde olmayı amaçlamıştır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Ruhani, “Ülkemize bazı saldırılar düzenlense de halkımız yabancı güçler karşısında büyük bir direniş göstererek, zafere ulaşmıştır” diye ekledi.
Ruhani, “Dünya açısından büyük önem taşıyan İran nükleer dosyasının müzakere yoluyla çözülmesinden dolayı bugün mutluluk duymaktayız” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürü:
Nükleer müzakerelerin sonu şiddet, baskı, yaptırım ve anlaşmazlık yerine dünya çapındaki sorunların karşılıklı saygıya dayalı olarak uluslararası hukuk çerçevesinde düşünce, mantık ve görüşme yoluyla çözülebileceğini isbatladı.
Nükleer anlaşmanın en büyük kazanımı İranofobi projesinin sahte oluğunu göstermekti. Müzakerelerden sonra İran halkı dünyaya İranofobi projesinin gerçek dışı olduğunu bildirdi. Çünkü İran halkı barıştan yanadır ve geçen asırlar boyunca da hiçbir ülkeye saldırmamıştır. Nükleer anlaşma sürecinde bazı ülkeler İranofobi projesini sürdürmekle bu anlaşmanın hayata geçirilmesini istemiyordu. Aynı ülkeler anlaşmadan sonraki dönemde de İranofobiyi gündemde tutumak için bahane peşindedirler.
Bazı ülkeler “İran bütün bölgeyi kendi egemenliği altına almak istiyor” sloganıyla İranofobinin yeni bir çeşidini yaymak için çaba sarfediyor. İran İsalm Cumhuriyeti hiçbir ülkeye göz dikmemiş ve dikmeyecektir. Hiçbir ülkenin içişlerine karışmamış ve karışmayacaktır. Bizim için önemli olan bölgenin güven ve istikrarı ve terörizm ve şiddetle mücadeledir.
Biz, Irak ve Suriye hükümetlerinin talebi üzerine bu ülkelere sınırlı sayıda askeri danışmanlarımızı göndermişiz sadece. Amacımız adı geçen ülkerde terörizmle mücadele ve bölgedeki istikrarsızlığın sona ermesidir.
Terörizmle mücadele doğrultusunda dost ve komşu ülkelerin talebini kabul etmek bölge için daha mı tehlikeli yoksa komşu ülkelere saldırarak, halkın yaşamını birçok sorunla baş başa bırakmak mı?
Biz bölge ülkeleriyle dostane ilişkilerden yanayız. Biz ne gerginlik çıkaran ne de gerginliği sürdüreniz. Siz, ülkenizin İran temsilcileri olarak ülkemizde bulunduğunuz müddetçe İran halkının terörizm karşıtı, güven ve barıştan yana bir halk olduğuna yakından tanık olmuşsunuz.
M.K
yorumunuz